Urfalı Ali, Çanakkale’nin Hatıra Gelmeyenlerinden…

Urfalı Ali Kale-i Sultaniye 1331 (Çanakkale’ in ismi ve Çimenlik kalesi başta olmak üzere diğer kaleler için de kullanılan isim: Kale-i Sultaniye)

Ali, seninle bir hasbıhâl edip bugünün ahvalinden haber vereyim istedim.

103 sene önce, dîn-i mübîni İslâm’ı boğmak, Türk’ü yeryüzünden silmek maksadıyla aziz vatana kasteden düşmana karşı o gün emsalsiz bir kahramanlıkla destan yazdınız.

Biliyorum, senin ve silâh arkadaşlarının hayalleri vardı.

Biliyorum, hayallerini “vatan” dediğin bu aziz topraklara düşman ayak basmasın, gelecek nesil özgürce hayal kursun diye yok ettin.

Bir asır geçti Ali… Bugün o topraklarda birçok şey gibi sizin adınız da değişti; “Gâziler” ve “Şehitler” kelimelerinin arasına sıkıştırıldınız. İsimleriniz hamasi nutuklarda sembolleştirilerek anlatılıyor. Birkaç meşhur isim dışında, isminizi anan yok Ali. Bedel ödediğiniz, kanlarınızla sulanmış o topraklarda birileri para ve şöhret peşinde koşuyor. Eli çantalı müteahhit, tüccarlar ve sözüm ona “tarihçiler” sizin destanınızı anlatmak için, yok saydığınız hayallerinizden paralar kazanma peşinde.

Ne zaman yağmur yağsa, kemikleriniz toprak üzerine çıkıyor. Bazen bir ağaç kökü, bazen taş zanneden ziyaretçilerin ayakları altında çiğneniyor.

Mukaddes kanlarınızla suladığınız, Türk tarihinin en muhteşem cenklerinden birini yaptığınız bu aziz topraklar şuursuz yığınlarla dolup taşıyor. Devlet eliyle, otobüslerle taşınan bu insanlara ne siz, ne de verdiğiniz kahramanca mücadele doğru düzgün anlatılmıyor.

Anlayacağın buralarda haberler iyi değil.

Bu arada bir müjdem de var sana Ali.

Hatırlarsın, muharebelerde üzerinde taşıdığın bir “mataran” vardı… Su içtiğin, abdest aldığın ve ağız kısmında “Asakîr-i Şahane” yazan. İşte o matarayı satın aldım. Evet, satın aldım. Siz gittikten sonra bu harp malzemeleri önce devlet eliyle hurdacılara, sonrada bu işi ticarete dökenlerce alınıp satıldı. “Devlet ne yapıyor, tarihçiler ne yapıyor?” Diye sorma sakın. Devletin görevli tarihçileri, mesai doldurmak ve “dedikodu üretmek” dışında bir şey yapmıyor.

Mataran diyordum ya, o matara şimdi bende. Senin bu dünyada bıraktığın tek iz olan ve üzerine ismini yazdığın matara. İşte o matarayı ezmişler, su içtiğin ağız kısmı yok.

Ali, mataranı ezip parçalamışlar.

Ali, Urfalı Ali…

Şahsım adına senden ve silâh arkadaşın o şehit ve gazilerden binlerce kez özür diliyorum. İsterdim ki güzel şeyler yazayım.

Bizi affedin Ali…

NOT: Çanakkale Muharebeleri’ nde Urfa’dan Ali isminde 19 şehit var. Çoğu 72 Alay’ da ve Arıburnu’ nda şehit olmuş. Makamları kutlu olsun.

Seyit Ahmet SILAY

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir